ŞAFİİ el-UMM

SALAT

 

MÜEZZİNLERİN SAYISI VE MAAŞLARI

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bir mescidde iki müezzinle yetinilmesini uygun görürüm. çünkü biz, Resulullah (s.a.v)'e iki müezzinin ezan okuduklarını ve ikiden fazla olmadıklarını biliyoruz. Eğer ezanda bir müezzinle yetinilirse caiz olur. Birinci müezzin ezanı okuduktan Sonra namazların kendisinden Sonra bitirilmesi niyetiyle imamın ağır davranmasını uygun karşılamam. Halbuki imam çıkar ve çıkmasıyla beraber ezan kesilir.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: İmamın görevleri arasında müezzinlerin, ezanı vaktin ilk girmesiyle beraber okumaları için onları kontrol etme gibi bir yükümlülüğü de vardır. Ve gecikmeleri halinde onları beklememesi gerekir. Vakit içinde hazır bulunmaları hususunda onları uyarması gerekir. Bir müezzin ezanı bitirdikten sonra bir başka müezzinin ezan okumasını daha uygun görürüm. Birçok müezzinin beraber cemaat halinde ezanı okumamaları gerekir. Ama büyük bir mescidin, birçok müezzini varsa, her bir müezzinin ayrı bir minarede ezanı okumalarında beis yoktur. Bu durumda onları duyanlar aynı vakit içinde duymuş olurlar.

 

Müezzinlerin bu vazifeyi parasız yapmalarını uygun görürüm.

 

İmam onlara yahut içlerinden birine maaş vermek durumunda değildir. İmam kendisine ezanı para almadan okuyacak güvenilir birini bulabilir. Ama imam onların maaşIarını kendi malından verirse, bu istisnai durum olabilir. Öyle zannediyorum ki; ahalisi çok olan bir şehirde güvenilir, bu vazifeyi iyi yapacak ve para almadan yapacak kişi bulunur. Eğer bulunma imkanı yoksa maaş karşılığı müezzin görevlendirilmesinde beis yoktur. Müezzinin maaşı, Nebi (s.a.v)'in payı olan sadece humusdan ödenebilir. Onların maaşlarının bunun dışında ganimet mallarından ödenmesi caiz olmaz. çünkü her malın bir sahibi vardır.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Onlara sadaka (zekat) mallarından bir şey ler verilerek geçinmesi caiz olmaz. Müezzinin kendisine zikrettiğim yerden rızık verilmesi halinde söz konusu rızkı alması helaldir. Ama başka bir yerden alması caiz olmaz.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Müezzinliği ancak adil ve güvenilir kişi yapabilir. çünkü müezzin, insanların sırlarına muttali olur, onun için de vakitler hususunda da güvenilir olması gerekir.

 

Müezzinlik yapacak kişinin gözü gören birisi ise, yanında ama başka bir müezzinin olmasında beis yoktur. Yahut ama müezzin yalnız olup yanında vakti kendisine söyleyecek başka birisi varsa, bu durumu kerih görmem. Ama yanında kendisine vakti söyleyecek başka birisi yoksa bu durumu mekruh addederim.

 

Ezanı okuyacak kişinin bulUğ çağında olmasını uygun görürüm. Ama kişi baliğ olmadan da ezan okuması halinde geçerli olur. Yahut ezanı köle, özgürlüğü için para ödeyen köle (mükatebe) ve hür birisinin okuması halinde de geçerli olur. Testisleri olmayan ve Arap olmadığı halde ezan lafzını açık okuyabilen kişi, eğer vakti biliyorsa ezanı okuyabilir. Bu saydıklarıma rağmen müezzinlerin kelimenin tam manasıyla insanların en hayırlıları olmalarını tercih ederim.

 

Kadın, ezan okuyamaz. Buna rağmen eğer ezan okursa, ezanı geçerli olmaz. Kadınların üzerine ezan yükümlülüğü yoktur. Buna rağmen kadınlar namaz için toplanırlar, ezam okur ve kameti getirirlerse, herhangi bir beis olmaz. Kadın, okuyacağı ezanı cehren (erkeklerin) duyacağı şekilde okumaz. Sadece kendisi ve kadın arkadaşlarının duyacağı kadar ezanda sesini duyurur. Kamette de aynı durum geçerlidir. Kadının kameti terk etmesi halinde bundan dolayı erkeklerde gördüğüm keraheti kadınlar için görmediğim halde kamet yapmalarını uygun görürüm.

 

Erkeğin, evinde ezan ve kamet getirmesi ile başkasının evinde getirmesi arasında bir fark görmemekteyim. Söz konusu kişinin, etrafındaki müezzinleri duyup duymaması arasında da fark yoktur. Ezanı ve kameti terk etmesini uygun görmem. İçinde namaz kılınan ve kamet getirilen bir mescide girmesi halinde söz konusu mescidde kendisinin tekrar ezan ve kamet okumasını uygun görürüm.

 

Sonraki için tıkla:

 

EZAN İLE İLGİLİ BİR KISSA